Borsada yükseliş ve düşüş gibi trendleri anlamak çeşitli makroekonomik göstergeler, şirket raporları, global ekonomik gelişmeler ve piyasa psikolojisi gibi pek çok faktörü anlamayı gerektirir. Dolayısıyla analiz edilmesi gereken pek çok etken olduğunu söylemek mümkündür.
Genel olarak bir borsa endeksinin yükselişi; ekonominin güçlü olması, şirketlerin kârlılık ve büyüme potansiyeli göstermesi, yatırımcı güveninin yüksek ve global ekonomik koşulların stabil olması gibi koşullara bağlıdır.
Borsanın yükselmesini etkileyen faktörler arasında merkez bankası para politikaları, hükümetlerin ekonomik politikaları, faiz oranları, enflasyon oranları, işsizlik rakamları gibi makroekonomik göstergeler de önemli bir yer tutar. Ayrıca şirketlerin kazanç raporları, sektörel gelişmeler, teknolojik yenilikler ve şirket birleşme ve satın almaları gibi olaylar da borsanın yönünü belirleyebilir.
“Borsa ne zaman yükselir?” sorusuna daha detaylı bir yanıt almak için yazımızın devamını inceleyerek piyasaları etkileyen faktörler ve sonuçları hakkında ayrıntıları görebilirsiniz.
Temel olarak borsanın çalışma mantığı bir çeşit açık artırmaya dayanır. Alıcı ve satıcılar, halka açık şirketlerin mülkiyet payları için alım ve satım teklifleri yaparlar. Eşleşen fiyatlar üzerinden trade işlemleri gerçekleşir ve böylece hisse senedinin fiyatı belirlenmiş olur. Tüm bu süreç, her ne kadar en nihayetinde alıcı ve satıcı kararlarına bağlı olsa da çeşitli etkenleri içerisinde barındıran karmaşık bir yapıya sahiptir.
Dolayısıyla hisse senedi fiyatları üzerinde belirleyici olan pek çok farklı faktörden bahsetmek mümkündür. Gerek yükseliş gerekse düşüş açısından piyasalardaki arz talep dengesi, sektörel trendler, yatırımcıların eğilimleri gibi faktörler dikkate alınmalıdır.
Aşağıda genel olarak borsada yükseliş trendine neden olabilecek faktörler hakkında detayları bulabilirsiniz.
Arz-talep dengesi, hisse senedi fiyatlarının belirlenmesindeki en temel faktörlerden biridir. Bir hisse senedine olan talep, yatırımcıların bu hisseyi satın alma istekliliğiyle ölçülürken arz ise mevcut hisse sahiplerinin satışa sunma eğilimini yansıtır.
Talebin arzı aşması durumunda, hisse fiyatları yükselme eğilimi gösterir çünkü yatırımcılar, sahip olmak istedikleri hisseleri elde etmek için daha yüksek fiyatlar ödemeye hazır olurlar. Dolayısıyla borsada yükselişin başlıca nedenleri arasında talebin yükselmesini vurgulamak gerekir.
Arz ve talep dengesi, çeşitli faktörlerden etkilenebilir. Şirket hakkında olumlu bir haber, yeni bir ürün lansmanı, güçlü finansal sonuçlar veya sektörel bir yükseliş, talebi artırabilir.
Borsada yükselişin nedenlerini anlamak için alıcı ve satıcıları etkileyen durumları da göz önünde bulundurmak gerekir. Genel olarak bunları şu şekilde sıralamak mümkündür:
Bir şirketin piyasaya sürdüğü hisse senedi sayısı, arzı temsil eder. Eğer bir şirket hisse senedi sayısını artırırsa bu genellikle arzın arttığını ve potansiyel olarak hisse fiyatının düşeceğini gösterir. Ancak hisse sayısındaki artış eğer yatırımcı talebiyle dengelenirse bu durum fiyatları destekleyebilir ve yükselişe katkıda bulunabilir.
İşlem hacmi ise belirli bir dönemde alınıp satılan hisse senedi sayısını gösterir ve piyasadaki aktivite seviyesini yansıtır. Yüksek işlem hacmi, yatırımcıların o hisse senedine büyük ilgi gösterdiğini ve dolayısıyla fiyatın yükselmesine yardımcı olabilecek güçlü bir talep olduğunu gösterir. Fiyatların yükseldiği dönemlerde işlem hacminin de artması, yükseliş trendinin sağlam olduğuna ve devam edeceğine işaret edebilir.
Borsada genellikle yılın belirli zamanlarında yaşanan bazı eğilimleri gözlemlemek mümkündür. Örneğin, "Ocak Etkisi" olarak bilinen bir fenomenden bahsedilebilir. Buna göre yılın başında hisse senetleri genelde değer kazanır.
Ocak etkisi özelinde konuşursak bu durum, yatırımcıların yeni yıl için portföylerini yeniden konumlandırmaları ve önceki yılın sonlarında gerçekleşen vergi kaygılı satışlardan sonra piyasaya yeni sermaye akışı olmasıyla ilişkilendirilir. Ancak piyasadaki dönemsel değişimlerin yalnızca bununla ilgili olmadığını vurgulamak gerekir.
Belirli sektörler veya şirketler de yılın belirli aralıklarında bu tür değişimlerden etkilenebilir. Örneğin, perakende sektörü genellikle tatil sezonunda hisse fiyatlarında artış gösterirken turizm sektörü yaz aylarında benzer bir eğilim sergileyebilir.
Yatırımcılar, bu dönemsel eğilimlerden yararlanarak borsanın ne zaman yükseleceğine dair daha bilinçli tahminlerde bulunabilirler. Dönemsel değişimlerin farkında olmak, piyasa trendlerini öngörmede ve yatırım kararlarında stratejik bir avantaj sağlayabilir.
Borsadaki genel trendlerin yanı sıra hisse senedi fiyatlarını doğrudan etkileyebilecek özel faktörleri de unutmamak gerekir. En başta bir şirketin finansal performansındaki değişimler, hisse fiyatlarını doğrudan etkiler. Kârlılık, gelir büyümesi, borç düzeyleri ve operasyonel verimlilik gibi faktörler, yatırımcıların şirkete olan güveni ve hisse değerlemesi belirleyici hususlar arasındadır.
Aynı şekilde bir şirketin üst yönetiminde meydana gelen değişiklikler, piyasa algısını ve hisse fiyatlarını etkileyebilir. Özellikle sektöründe saygın bir liderin şirkete katılması veya ayrılması, hisse fiyatlarında hızlı hareketlere neden olabilir.
Bununla birlikte şirketlerin yeni ürün veya hizmetlerini piyasaya sürmeleri veya mevcut ürünlerinde önemli iyileştirmeler yapmaları gibi hususları da yatırımcı ilgisini ve şirketin piyasa değerini artırabilecek konular arasında saymak gerekir. Ayrıca şirketlerin stratejik ortaklıklar kurması veya diğer şirketleri satın alması, büyüme potansiyelini artırarak hisse fiyatlarında olumlu bir etkiyi beraberinde getirebilir.
Borsa endeksini etkileyen konular arasında dış etkenleri de vurgulamak gerekir. Bu tür gelişmeler ve haberler, genellikle şirketin kontrolü dışındadır. Global ekonomik durum, siyasi gelişmeler, endüstri trendleri ve doğal afetler gibi çeşitli kaynaklardan kaynaklanabilir.
Bir yatırımcı olarak dış etkenlerin potansiyel etkilerini değerlendirirken geniş bir perspektife sahip olmalı ve çeşitli bilgi kaynaklarından yararlanarak bilinçli yatırım kararları almalısınız. Böylece piyasadaki dalgalanmalara karşı daha hazırlıklı olabilirsiniz.
Hisse fiyatları yükselirken yatırımcıların psikolojisi de piyasa dinamiklerinin önemli bir parçasıdır. Yatırımcı davranışları, fiyat hareketlerinin devamını veya tersine dönüşünü beraberinde getirebilir. Bu süreçte yatırımcıların davranışları, çoğunlukla beklentileri, deneyimleri ve piyasaya olan güvenleri doğrultusunda şekillenir.
En çok karşılaşılan davranışların başında fiyatların yükselmesiyle yatırımcıların giderek daha iyimser olması gelir. Dolayısıyla daha yüksek getiri beklentisi içine girerler. Bu durum, bazen açgözlülüğe ve aşırı alıma yol açabilir, bu da piyasa balonlarının oluşumuna katkıda bulunabilir.
Diğer yatırımcıların kazançlarını gören bireyler, FOMO ile harekete geçebilir ve bu da fiyatları daha da yukarı çekebilir. Sürü psikolojisi, yatırımcıların bağımsız analiz yapmadan piyasa trendlerini takip etmelerine neden olabilir.
Bir başka etki olarak da uzun süreli yükselişlerin ardından bazı yatırımcıların kârlarını realize etmeyi tercih etmesinden bahsetmek mümkündür. Bu da piyasa üzerinde düzeltici bir etki yaratarak fiyatların stabilize olmasına yardımcı olabilir.
Piyasadaki momentumdan faydalanmak için yatırımcıların doğru stratejileri uygulaması gerekir. Yükseliş trendinde uygulanabilecek başlıca stratejiler arasında şunlar sayılabilir: