Yatırım fonları, bireysel ve kurumsal yatırımcılara çeşitli finansal araçlara yayılmış bir portföy üzerinden yatırım yapma imkanı sunar. Yatırımcıların risklerini dağıtarak ve profesyonel fon yöneticileri tarafından yönetilerek potansiyel getirilerini optimize etmeyi hedefler.
Fonlar; yatırım stratejileri, yönetilen varlık türleri ve risk-getiri profilleri açısından çeşitlilik gösterir. Yatırım stratejinize göre seçiminize göre yapabilir ve aşağıdaki yatırım fonlarında birikimlerinizi değerlendirmeyi düşünebilirsiniz.Yatırım fonu çeşitleri:
Yazımızı inceleyerek yatırım fonu türleri hakkında daha fazla bilgi edinebilir, daha bilinçli yatırım kararları alabilirsiniz.
Hisse senedi yoğun fonlar; yatırımcıların, portföylerini çeşitlendirmek ve genel olarak yüksek getiri potansiyeline sahip olan hisse senetleri üzerinden yatırım yapmak istediklerinde tercih ettiği fon türlerinden biridir. Fonun %80’i hisse senetlerinden oluşur.
Hisse senedi fonları, Yatırımcılara, bireysel hisse senedi seçimleri yapma ve buna bağlı riskleri yönetme yükümlülüğü olmaksızın, piyasalara erişme imkanı sunarlar. Profesyonel fon yöneticileri tarafından yönetilen bu kolektif yatırım araçlarının temel avantajlarının başında riskin dağıtılması gelir.
Tek bir hisse senedine yatırım yapmak yerine bir fon aracılığıyla birden çok şirkete yapılan yatırımlar, piyasa dalgalanmalarına karşı bir koruma sağlar ve bireysel şirketlerin karşılaşabileceği olumsuz durumların portföy üzerindeki etkisini azaltır.
Borçlanma araçlarından oluşan fonlarda yatırım portföyü büyük oranda devlet veya özel sektör tahvilleri gibi sabit getirili menkul kıymetlere dayanır. Fonun en az %80’i borçlanma araçlarından oluşur.
Bu tür fonlar, genellikle daha düşük risk profiline sahip olmalarıyla bilinir ve yatırımcılara, hisse senedi piyasalarının volatilitesinden daha az etkilenme eğilimi gösteren sabit bir getiri sunma potansiyeline sahiptir.
Borçlanma araçları fonlarının getirisini, ihraç edenin kredi derecesi ve faiz oranları gibi çeşitli faktörler belirler. Uzun vadeli tahviller genellikle daha yüksek getiri sunarken kısa vadeli tahviller daha düşük risk ve getiriyle karakterize edilir. Benzer şekilde yüksek kredi derecesine sahip tahvillerin daha az, düşük kredi derecesine sahip tahvillerinse daha fazla getiri potansiyeline sahip olması beklenir.
Borçlanma araçları fonlarının en önemli özelliği piyasa dalgalanmalarına karşı koruma sağlaması ve sabit getirili yatırımdan elde edilen düzenli gelir vadetmesidir. Özellikle kısa ve orta vadeli finansal hedeflere sahip olan veya piyasa volatilitesinden kaçınmak isteyen yatırımcılar için uygun bir seçenek olabilir.
Para piyasası fonları, yatırımcılara kısa vadeli borçlanma araçlarına yatırım yapma fırsatı sunan yatırım fonlarıdır. Genellikle devlet tahvilleri, banka ve hazine bonoları, repolar gibi düşük riskli ve likidite seviyesi yüksek finansal araçlara odaklanır. Nitekim fonun ana cazibe noktası da burada yatar.
Para piyasası fonları, genellikle sabit bir getiri sunmasalar da hisse senedi ve uzun vadeli borçlanma araçlarına göre daha istikrarlı getiriler sağladıkları düşünülür. Piyasa koşullarına göre dalgalanabilir faiz oranlarına sahip olabilmelerine karşılık mevduat hesaplarına kıyasla daha rekabetçi getiriler sunmaları beklenir.
Yatırımcılar için bir diğer önemli avantajı da para piyasası fonlarının sunduğu yüksek likiditedir. Yatırımcılar, genellikle fon içindeki paylarını hızlı bir şekilde nakde çevirebilir. Bu da acil nakit ihtiyacı durumlarında veya piyasa fırsatlarından yararlanmak istediklerinde büyük bir esneklik sağlar.
Fon sepeti fonları; hisse, tahvil, para piyasası fonları gibi farklı türdeki yatırım fonlarının birleştirilmesiyle oluşan portföylere sahiptir. Fonların temel amacı, farklı varlık sınıflarına dağıtılmış yatırımlar aracılığıyla riski minimize etmek ve portföy çeşitliliğini artırarak yatırımcıya potansiyel olarak daha stabil getiriler sunmaktır.
Fon sepeti fonları, özellikle bireysel yatırımcılar için çeşitli yatırım fırsatlarına erişimi kolaylaştırır ve profesyonel portföy yönetimi sağlar. Yatırımcılar, tek bir yatırım aracı üzerinden birçok farklı fon türüne yatırım yapmanın avantajını yaşarlar. Bu da zaman ve kaynak gerektiren geniş çaplı araştırma ihtiyacını azaltır.
Fon sepeti fonlarının bir diğer avantajı da esneklikleridir. Yatırım hedeflerine ve piyasa koşullarına bağlı olarak fon yöneticileri portföy içindeki fon dağılımını yeniden ayarlayabilir ve böylece yatırımcıların farklı piyasa döngülerinden en iyi şekilde yararlanmalarını sağlayabilir.
Kıymetli madenler fonları, portföylerini başta altın olmak üzere değerli madenlerde tutmak isteyen yatırımcılara hitap eder. Fonun minimum %80’i sürekli olarak kıymetli madenlerden oluşur.
Bu tür fonlar, genellikle yatırımcılara enflasyon karşısında bir koruma sağlama ve portföy çeşitliliğini artırma avantajı sunar. Kıymetli metaller, özellikle altın, tarih boyunca değerlerini koruma eğilimi göstermiştir. Bu nedenle ekonomik belirsizlik dönemlerinde yatırımcılar için cazip hale gelebilir.
Değişken fonlar, yatırımcıların portföy çeşitliliğini ve esnekliğini artırma amacıyla farklı varlık sınıflarına yatırım yapılan fonlardır. SPK fon portföy sınırlamalarına göre belirli bir kategoriye girmezler. Dolayısıyla finansal enstrümanların oranlarını %80 gibi katı bir sınırlamaya tabi tutmadan sürekli olarak değiştirebilirler.
Buna karşılık onların içerebileceği finansal enstrümanlar, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından belirlenen genel fon sınırlamaları çerçevesinde kalır. Örneğin, bir fonun portföy büyüklüğünün en fazla %10’u kadar katılım hesaplarına veya aynı oranda bir ihraççının sermaye piyasası enstrümanlarına yatırım yapılabilir.
Bu tür fonlar, yatırımlarını hisse senetleri, devlet ve özel sektör kira sertifikaları, altın ve katılım hesapları gibi çeşitli araçlarda değerlendirirler. Faizsiz finans prensiplerine uygun olarak oluşturulan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) içinde de değişken fonlar mevcuttur.
Karma fonlar, yatırımcılara çeşitlenmiş bir yatırım portföyü sunarak farklı varlık sınıflarından gelen getirileri birleştiren finansal araçlardır. Hem bireysel emeklilik sistemlerinde hem de genel yatırım fonları piyasasında bulunurlar ve genellikle belirli bir tema veya yatırım fikri etrafında şekillendirilen stratejilere sahiptir.
Bir fonun, karma fon olarak sınıflandırılabilmesi için portföyünün en az %20'sini hisse senetleri gibi ortaklık paylarına ve borçlanma araçları veya kira sertifikaları gibi sabit getirili menkul kıymetlere ayırması gerekir.
Ayrıca karma fonlar genellikle portföylerinin en az %80'ini, fon ismi veya izahnamesinde belirtilen özel tema veya odak varlığa uygun yatırım araçlarına yönlendirir, bu da onların belirli bir yatırım felsefesi veya hedefi doğrultusunda hareket etmelerini sağlar.
Risk değerlendirme skalasında genellikle 5 ile 6 arasında bir yere konumlandırılan karma fonlar, ortalama bir risk profiline sahiptir. Bu özellik, yatırımcılara düşük riskli sabit getirili yatırımlarla potansiyel olarak daha yüksek getiri sunan hisse senetleri arasında dengeli bir kombinasyon sunar.
Arbitraj fonu, farklı piyasa veya finansal araçlarda oluşan fiyat farklılıklarından yararlanarak riski düşük karlar elde etmeye çalışan bir yatırım fonudur. Temel olarak hisse senetleri, tahviller, döviz kurları veya türev araçlar gibi çeşitli finansal ürünler arasındaki fiyat farklılıklarını kullanır.
Arbitraj stratejisi, teorik olarak düşük riskli kabul edilir çünkü arbitraj işlemleri genellikle kısa süre içinde gerçekleşir ve piyasa fiyatlarının eşitlenmesiyle kar elde edilir.
Arbitraj fonları, piyasa koşullarının hızlı bir şekilde değişebileceği durumlarda bile kararlı getiriler sağlamayı hedefler. Yatırımcılar genellikle bu tür fonları, portföylerindeki riski çeşitlendirme ve genel piyasa dalgalanmalarına karşı koruma sağlama amacıyla kullanırlar.
Katılım fonları, İslami finans prensiplerine uygun olarak yönetilen yatırım fonlarıdır ve faizsiz finans anlayışına göre hareket ederler. Kâr paylaşımı, kira geliri gibi yöntemlerle getiri sağlamayı hedefleyen fonlar; hisse senetleri, kira sertifikaları (sukuk), katılım hesapları ve diğer İslami uygun finansal araçları içerirler.
Katılım fonlarının yönetimi, şeffaflık ve adil ticaret gibi İslami finans prensiplerine sıkı sıkıya bağlıdır. Yatırım yapılacak şirketlerin faaliyet alanları, İslami prensiplere uygun olmalıdır; bu nedenle genellikle alkol, tütün ve kumar gibi sektörlerden kaçınılır. Bu yaklaşım, yatırımcılara sadece finansal getiri sağlamakla kalmayıp aynı zamanda kendi değerleriyle uyumlu yatırımlar yapma imkanı sunar.
Serbest fonlar, yatırım dünyasında özel bir yer tutan ve nitelikli yatırımcılara yönelik tasarlanmış yatırım araçlarıdır. Bu fonların en belirgin özelliği, yatırım stratejileri ve kullanılan finansal araçlar açısından geniş bir serbestliğe sahip olmalarıdır.
Bu fonlar, genellikle yüksek getiri potansiyeline sahip yatırım fırsatlarını değerlendirebilmek için çeşitli stratejiler uygular. Yöneticiler, global hisse senetleri, tahviller, emtialar ve hatta türev ürünler gibi çok çeşitli yatırım araçları arasından seçim yapabilirler.
Serbest fonların bu derecede esnek olması, onları özellikle piyasa dalgalanmalarından bağımsız hareket edebilen ve potansiyel olarak yüksek getiriler sunabilen yatırım araçları olarak öne çıkar. Ancak bu fonlara yatırım yapabilme imkanı genellikle sadece nitelikli veya akredite edilmiş yatırımcılara sunulur.
Yatırım fonları, yatırımcıların finansal hedeflerine ve risk toleranslarına uygun çeşitli seçenekler sunar. Yatırım fonu seçimi yaparken yatırımcı profilinizi dikkate almak, uygun bir yatırım stratejisi belirlemenin anahtarıdır.
Yatırım fonu seçimi yaparken yatırım hedeflerinizi, risk toleransınızı ve finansal durumunuzu göz önünde bulundurmanız önemlidir. Yatırım yapmadan önce fonun performans geçmişini, yönetim ücretlerini ve diğer masrafları incelemek, bilinçli bir karar vermenize yardımcı olacaktır. ÜNLÜ Portföy’ün yatırımcılara sunduğu farklı yatırım fonlarını inceleyerek kararınızı verebilirsiniz.