Açığa Satış (Short Selling) Nedir?

Açığa Satış (Short Selling) Nedir?
Sermaye piyasalarında fiyatlar yukarı ve aşağı yönlü gidip geldiği sürece her zaman kazanç elde edilebilir. Fiyatlar düşerken de para kazanabilmenin en bilinen yollarından biri kısa pozisyon almak ya da açığa satış yapmaktır.

Yatırım yaptığınız herhangi bir finansal varlığın değerinde yükseliş olduğunda doğal olarak hesabınızdaki bakiye de artacaktır. Peki, hisse piyasasında fiyatlar düşerken de getiri elde etmenin bir yolu olduğunu söylesek?

Short açmak ya da kısa pozisyon almak, yatırımcılara fiyatı düşen bir finansal enstrüman üzerinden kazanç elde etme imkanı sağlar. Bir yatırımcı kısa pozisyon alıyor yani short açıyorsa, fiyatın düşmesini bekliyordur. Bu beklenti gerçekleşirse kazanç elde edilir; buna karşın fiyat yükselirse de bu işlemden zarar edilir.

Borsada Açığa Satış Ne Demek?

Hisse senetlerini açığa satmak, borsada para kazanmanın bir yolu olarak öne çıkar. Açığa satış yaparken yatırımcı, hesabında aslında var olmayan bir hissenin düşüşüne yönelik tahmininden para kazanmak istiyordur. Açılan düşüş yönlü bu işleme açığa satış adı verilir.

Açığa Satış İşleminin Mantığı

Açığa satış işleminde yatırımcının aslında hisselere hiç sahip olmadığını belirtmiştik. Dolayısıyla açığa satılacak hisselerin önce aracı kurumdan borç alınması gerekecektir.

Şimdi, açığa satış işleminin teknik olarak nasıl işlediğini anlatmaya çalışalım:

  • Yatırımcı, açığa satış yapabilmek için hisseleri, aracı kurumdan borç alır.
  • Borç alınan bu hisseler, ters yönde işlem alan bir başka yatırımcıya sistem üzerinde satılmış olur.
  • Açığa satış yapan yatırımcı pozisyonunu kapatmak istediğinde borç aldığı hisselerinin değeri kadar ödeme yapar. Yani, o hisseleri mevcut fiyattan satın alır.
  • Hissenin, bu işlemlerin başındaki ve sonundaki fiyatları arasındaki fark, yatırımcının bakiyesine kâr ya da zarar şeklinde geri döner.

Açığa Satışta Aracı Kurumun Rolü

Bir yatırımcı, belirli bir hisse senedinde değer kaybı beklentisiyle açığa satış yapmaya karar verdiğinde bu süreçte aracı kurumun sağladığı ödünç hisse senetleri kullanılır. Bu hisseler, aracı kurumun kendi portföyünden veya başka bir kaynaktan temin edilen stoklardan sağlanır. Yatırımcının bu işlemlerin arkasındaki lojistiği bilmek zorunda olmadığı bir sistemle, aracı kurum bu süreci yönetir.

Açığa satış işlemi, bir yatırımcının fiyat düşüşü öngörüsüyle hisseleri satması ve bu hisselerin, fiyatın artacağını düşünen başka bir yatırımcı tarafından alınması şeklinde gerçekleşir.

İlerleyen süreçte aracı kurum ödünç verdiği hisseleri geri talep edecektir. Bu noktada açığa satış yapan yatırımcının borcunu kapatması gerekmektedir. Bu, piyasa fiyatından gerekli hisse miktarını geri satın alarak ve bunları aracı kuruma iade ederek yapılır. Böylece açığa satış işlemi tamamlanır ve yatırımcı pozisyonunu kapatmış olur.

Açığa Satış Örnekleri

Borsada açığa satış, bir hisse senedinin değerinin düşeceği öngörüsüyle ilerler. Bu süreçte yatırımcı aracı kurumdan ödünç aldığı hisseleri piyasada satıp, fiyat düştüğünde geri alarak farktan kar sağlamayı hedefler. Ancak hisse fiyatı beklenmedik şekilde artarsa yatırımcı zarar eder.

Aşağıda her iki senaryo için de örnekleri bulabilirsiniz:

Açığa Satış Kar Örneği

Örneğin, ZZZ Madencilik şirketinin hissesi üzerinden bir durumu inceleyelim. Diyelim ki ZZZ Madencilik'in hisse fiyatı şu anda 80 TL ve bir yatırımcı, fiyatın düşeceğini düşünüp 500 adet hisseyi açığa satmaya karar verdi. Yatırımcı, 40.000 TL'lik hisseyi açığa satar (500 x 80 TL).

Eğer hisse fiyatı beklenildiği gibi 70 TL'ye düşerse, yatırımcı hisseleri 35.000 TL'ye geri alabilir (500 x 70 TL). Bu durumda, yatırımcının net karı 5.000 TL olur (40.000 TL - 35.000 TL).

Açığa Satış Zarar Örneği

Başka bir örnekte AAA İletişim'in hissesini ele alalım. Diyelim ki AAA İletişim'in hisse fiyatı 15 TL ve yatırımcı, fiyatın düşeceğini öngörerek 2.000 adet hisseyi açığa satmaya karar verdi. Bu işlem için yatırımcı 30.000 TL değerinde hisse açığa satar (2.000 x 15 TL).

Ancak fiyatın 12 TL'ye düşmesi beklenirken 17 TL'ye yükseldiğini varsayalım. Yatırımcı, hisseleri 34.000 TL'ye geri almak zorunda kalır (2.000 x 17 TL). Bu durumda, yatırımcının zararı 4.000 TL olur (30.000 TL - 34.000 TL).

Açığa Satış Yapma Şartları Nelerdir?

Açığa satış işlemleri, borsada farklı stratejiler uygulamak isteyen yatırımcılar için bir seçenek olabilir. Ancak bu işlemlerin dikkatli bir şekilde yönetilmesi ve SPK tarafından belirlenen kurallara uyulması önemlidir.

  • Açığa satış yapmak isteyen yatırımcı ile aracı kurum arasında "kredi sözleşmesi" imzalanmış olması gerekmektedir. Açığa satış izni, aracı kurum tarafından yapılan inceleme neticesinde yatırımcıya verilebilir.
  • Yatırımcı, açığa satış işlemlerini gerçekleştirebilmek için öncelikle marj hesabı açmalı ve pozisyon açıkken ödünç alınan hisselerin değeri üzerinden faiz ödemesi yapmalıdır.
  • Verilen emirlerin açığa satış olarak sisteme girilmesi gerekir ve bu işlemler, girildikten sonra normal satış işlemine dönüştürülemez. Açığa satışa konu olan hisse senetleri ve miktarları, aracı kurumun belirlediği ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından onaylanan hisseler arasından seçilmelidir.
  • SPK, açığa satış işlemleri üzerinde kontrol sağlamak ve yatırımcıları korumak için birtakım sınırlamalar uygulamaktadır. Bu sınırlamalar arasında öz kaynak oranının %50, sürdürme marjının ise %35 olarak belirlenmesi yer alır. Eğer bir yatırımcının pozisyonu bu belirlenen oranların altına düşerse, aracı kurum yatırımcıdan ek teminat talep edebilir ve bu talebe yanıt verilmediği takdirde pozisyon otomatik olarak kapatılabilir.
  • Açığa satış yapılan pozisyonlar işlem gününün sonuna kadar kapatılmalıdır. Eğer pozisyon kapatılmazsa, yatırımcının ödünç alınan kıymetleri "borç olarak" temin etmesi ve böylece pozisyonunu daha uzun süre açık tutabilmesi gerekir. Bu kurallar, açığa satış işlemlerinin düzenli ve şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacı taşır.

Açığa Satışın Riskleri

Açığa satış işlemi, hisse senedi piyasasının önemli bir dinamiği olarak karşımıza çıkar ve yatırımcılara piyasa yalnızca yükselirken değil, düşüşler sırasında da kazanç elde etme imkânı tanır. Ancak piyasanın volatil olduğu dönemlerde açığa satış oldukça riskli bir hareket olabilir.

Bu strateji, özellikle deneyim gerektiren ve piyasa dinamiklerine hâkim olmayı şart koşan ileri düzey bir yatırım yöntemidir. Yüksek kazanç fırsatları sunmasına karşın ciddi finansal zararlara da yol açabilir. Dolayısıyla açığa satış yapmayı düşünen yatırımcıların piyasa mekanizmalarını ve açığa satışın özel koşullarını iyi anlamaları şarttır.

Hisse senetleri genel olarak uzun vadeli yatırımlar için yükselişe yönelik araçlardır. Açığa satış esnasında yatırımcılar, ödünç alınan hisseleri geri vermeden önce değerinin düşeceğini ve böylece daha ucuza geri alabileceklerini umarlar. Ancak herhangi bir hisse senedinin değeri, pozitif haberler veya piyasa koşullarıyla teorik olarak sınırsız yükselebilir, bu da açığa satıştan kaynaklı potansiyel zararları sınırsız kılar.

ETF’leri açığa satmak, hisse senetlerini açığa satmaktan daha az risklidir. Çünkü bir short squeeze yaşanma ihtimali tekil hisse senetlerinde ETF’lere göre daha yüksektir. Bu yüzden, yeterli deneyime sahip olmayan yatırımcılar açığa satış yapmak istiyorsa, buna ETF’leri kullanarak başlayabilir.

ETF'lerin açığa satılması, bireysel hisse senetlerine kıyasla genellikle daha az risk taşır, çünkü bir short squeeze olasılığı ETF'lerde bireysel hisse senetlerine göre daha düşüktür. Deneyimsiz yatırımcılar açığa satış yapmak istiyorlarsa, ETF'ler ile başlamaları daha güvenli bir adım olabilir.

Açığa satışın riskleri üç ana kategori altında incelenebilir:

  • Piyasa Kaynaklı Risk: Açığa satıştan elde edilecek kazanç, hissenin değer kaybetmesine bağlıdır. Açığa satılan varlık değer kazanırsa, yatırımcı zarara uğrar.
  • Likidite Riski: Kazanç sağladığınız açığa satış işlemini kapatmak için, o hisseleri piyasa fiyatından geri almanız gerekir. Eğer hisse fiyatı önemli ölçüde düşmüşse ve satıcı bulmakta zorlanıyorsanız, likidite riski ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu, özellikle likiditesi yüksek piyasalarda düşük bir ihtimal olmakla birlikte, göz önünde bulundurulması gereken bir durumdur.
  • Üçüncü Taraf Riskleri: Açığa satışa konu olan hisse senedi veya şirketle ilgili beklenmedik gelişmeler yaşanabilir. Eğer şirket üzerinde büyük spekülasyonlar varsa, düzenleyici kurumlar tarafından piyasadan çıkarılabilir. Bu tür riskler, yatırımcılar tarafından üstlenilmelidir ve herhangi bir zarar, aracı kurumlar tarafından telafi edilmez.

Açığa Satış Yasağı Nedir?

Borsada belli koşullar altında düzenleyici otoriteler, piyasadaki belirli menkul kıymetler üzerinde açığa satışa kısıtlamalar ya da tam yasaklar getirebilecek yetkiye sahiptir. Açığa satış kısıtlamaları gibi tedbirler, piyasada ani ve aşırı değer kayıplarının önüne geçmek ve bu sayede yatırımcıların büyük mali zararlara uğramasını önlemek için devreye alınır.

Ekonomik krizler, siyasi istikrarsızlıklar veya diğer negatif gelişmeler piyasalar üzerinde derin etkiler yaratabilir. Bu gibi dönemlerde hisse senedi sahipleri ellerindeki varlıkları satmaya yönelebilirken açığa satış yapmayı planlayan yatırımcılar da piyasadaki panik atmosferini daha da yoğunlaştırabilir.

Düzenleyici kurumlar, piyasa istikrarını ve yatırımcı güvenini korumakla yükümlüdür ve bu tür dönemlerde birtakım düzenleyici müdahalelerde bulunabilirler. Açığa satış kısıtlamaları ve piyasa durdurma (circuit breaker) mekanizmaları, bu tür müdahaleler arasında sayılabilir.

Örneğin, Covid-19 pandemisinin piyasalara ilk etkileri sırasında yaşanan satış baskısına karşılık, Borsa İstanbul, belirli bir süre için açığa satış yasağını devreye soktu. İlk olarak BIST 30 endeksindeki hisseler için uygulanan bu yasak, daha sonrasında BIST 50 endeksindeki hisselere de genişletildi ve ardından adım adım kaldırıldı.

Açığa Satış İşleminde Yukarı Adım Kuralı Nedir?

Borsalarda satış baskısının yoğunlaştığı zamanlarda, yukarı adım kuralı devreye alınabilir. Bu kural, bir menkul kıymetin açığa satışının yalnızca mevcut fiyattan daha yüksek bir fiyata yapılmasına izin verir.

Bu durumda yatırımcılar, eğer hisse senetlerinin son işlem fiyatı bir önceki işlem fiyatından daha yüksekse açığa satış yapma hakkına sahip olurlar. Yukarı adım kuralının temel amacı, piyasadaki açığa satış işlemlerini sınırlamak ve böylece aşırı satış baskısını hafifletmektir.

Açığa Satış İşleminin Nedenleri

Yatırımcıların açığa satış yapma motivasyonları, genellikle spekülasyon ve riskten korunma isteği üzerine kuruludur.

Açığa satışın en yaygın kullanımı, fiyatların düşeceği beklentisiyle kar elde etmek için spekülatif amaçlarla yapılan işlemlerdir. Bir spekülatör, fiyatların düşüşünden kazanç sağlama amacıyla açığa satış yapar.

Hedging (riskten korunma) amacıyla yapılan açığa satış işlemleri biraz daha karmaşıktır. Örneğin, hisse senedi CFD'si üzerinde açık bir uzun pozisyonunuz var ve fiyatların aşağı yönlü hareketinden kaynaklanan zararları sınırlamak istiyorsanız, aynı sektörde veya yüksek korelasyonlu bir hisse senedinde açığa satış yapabilirsiniz. Ancak bu tür işlemlerin deneyimsiz yatırımcılar için önerilmediğini unutmamak önemlidir.

Açığa satış gibi yüksek risk içeren stratejiler, aynı zamanda yüksek getiri potansiyeline sahiptir. Açığa satış, birçok yatırımcı tarafından günlük olarak başarılı bir şekilde uygulanan bir yöntemdir ve nadir bir durum değildir.
Yatırımcılar açığa satış işlemlerinde marjin hesabı ve kaldıraç kullanabilir. Bu da yatırımcının sermayesinin tamamını kullanmadan daha büyük pozisyonlar açmasına olanak sağlar. Dikkatli bir şekilde uygulandığında, açığa satış, portföydeki diğer yatırımlara karşı denge oluşturur ve riskten korunma için maliyeti daha düşük bir yol sunabilir.

Açığa Satışın Avantajları

  • Potansiyel kar fırsatları oldukça yüksek
  • Başlangıç sermayesi gereksinimi düşük
  • Kaldıraç kullanarak yatırım yapma imkanı
  • Diğer yatırımlara karşı riskten korunma şansı

Açığa Satışın Dezavantajları

  • Kayıpların potansiyel olarak sınırsız olması
  • Marj hesabı açma gerekliliği
  • Marj hesabı için ödenen faiz ve ek maliyetler
  • Short Squeeze riskinin gerçekleşme olasılığı

Açığa Satış Maliyetleri

Hisse senedi yatırımından farklı olarak açığa satışta ilaveten bazı maliyetler söz konusudur. Aşağıda bunlar hakkında bilgi verdik.

Açığa Satıştan Kaynaklı Marj Faizi

Açığa satış işlemleri sadece marj hesapları üzerinden gerçekleştirilebildiğinden, uzun süreli kısa pozisyonlar tutulduğunda biriken marj faizi, yatırımcının masraflarını önemli ölçüde artırabilir. Marj üzerinden hesaplanan faiz, yatırımcının giderlerinde ciddi bir maliyet unsuru oluşturabilir.

Hisse Senedi Borçlanma Maliyetleri

Yüksek faiz oranları, sınırlı likidite veya diğer sebeplerle aracı kurumdan ödünç alınan hisse senetlerinde yüksek borçlanma maliyetlerine neden olabilir. Bu maliyet, borç alınan hisse senedinin değerine bağlı olarak değişir ve yıllık bir orana dayanarak kısa pozisyonun değerinin küçük bir yüzdesinden yüzde 100'ün üzerine kadar çıkabilir.

Hisse senedi ödünç alma maliyeti, kısa pozisyonun açık olduğu gün sayısına göre hesaplanır ve aracı kurum tarafından müşterinin hesabına ay sonunda veya kısa pozisyonun kapatıldığı anda yansıtılır.

Hisse senedi borçlanma maliyeti, aracı kurum tarafından müşterinin hesabına ya ay sonunda ya da kısa pozisyonun kapanışında yansıtılır.

Açığa Satış Öncesi Takip Edilmesi Gereken Metrikler

Bir hisse senedindeki açığa satış etkinliğini izlemek için kullanılan iki ana metrik Short Interest Oranı ve Short Interest-Hacim Oranı şeklinde sıralanabilir.

Short Interest Oranı

Piyasadaki açık ya da işlem görebilir hisse senetlerinin sayısına kıyasla açığa satılmış olan hisse senetlerinin oranını ifade eden short interest oranı, bir hisse senedinin aşırı değerlendiğine ve fiyatının düşebileceğine dair bir gösterge olarak değerlendirilir. Yüksek bir short interest oranı, piyasada ilgili hisse senedi için olası bir düşüş beklentisinin olduğunu işaret edebilir.

Short Interest / Hacim Oranı

Days to cover ratio olarak da bilinen bu oran, bir şirketin açığa satılan hisse senetlerinin, ortalama günlük işlem hacmine bölünmesiyle elde edilir ve söz konusu kısa pozisyonların ne kadar sürede kapatılabileceği hakkında bir fikir verir. Yüksek bir days to cover oranı, ilgili hisse senedinin fiyatında bir düşüş olabileceğini gösteren bir işaret olarak kabul edilir.

Bu iki açığa satış göstergesi, yatırımcılara bir hisse senedinin piyasa içindeki genel eğiliminin yükselişe mi yoksa düşüşe mi işaret ettiğini değerlendirme konusunda yardımcı olur.

Örneğin, 2014 yılında petrol fiyatlarının düşüşü sonrası General Electric Co.'nun enerji sektöründeki performansının genel şirket başarısını olumsuz etkilediği görülmüğştür. Bu durum, bazı yatırımcıların hisse fiyatında bir düşüş beklemesine yol açmıştı ve 2015 sonunda short interest oranı %1'den %3,5'e yükseldi. 2016 ortasından 2019'un Şubat ayına kadar GE'nin hisse fiyatı 33 dolardan 10 dolara düştü, bu da Temmuz 2016'da hisse senetlerini açığa satan yatırımcılar için hisse başına 23 dolarlık bir kazanç demekti.

Ne Zaman Açığa Satış Yapmalıyım?

Açığa satış işlemlerinde doğru zamanlama, büyük önem taşır. Hisse senetleri genellikle uzun dönemler boyunca yavaşça yükselirken, düşüşler çok daha hızlı gerçekleşebilir. Bir hisse senedi yatırımının uzun vadeli kazancı, ani bir düşüş hareketiyle birkaç gün veya hafta içinde ortadan kalkabilir.

Açığa satış yapmak isteyen bir yatırımcı, bu nedenle işlemi mükemmel bir zamanlama ile açıp kapatmak durumundadır. İşleme çok geç girmek, hisse senedinin düşüşünün büyük bir kısmının zaten gerçekleşmiş olabileceği için potansiyel kazancın azalmasına yol açabilir ve büyük bir fırsat maliyeti oluşturabilir.

Diğer yandan, işleme çok erken girmek, açığa satış işlem maliyetlerini ve eğer hisse senedi fiyatı yükselirse hızla artacak olan potansiyel kayıpları göz önünde bulundurarak ciddi zararlara neden olabilir.
Açığa satış yapmanın doğru zamanı hakkında kesin bir yanıt olmasa da, bazı ipuçları yol gösterici olabilir.

Piyasanın Düşüş Eğiliminde Olduğu Dönemler

Hisselerin genel olara değer kaybettiği bir ayı sezonu döneminde borsadaki çoğu hisse senedi bir miktar değer kaybedebilir. Yatırımcılar böyle zamanlarda açığa satış işlemlerinden daha kolay getiri elde edebilir. 2008-2009 yılları arasında küresel çapta yaşanan çalkantılar sırasında varlık fiyatlarında gözlemlenen hızlı ve derin düşüşlerin buna örnek gösterilebilir.

Piyasa Genelinde ya da Şirkette Problem Gözlemleniyorsa

Herhangi bir hisse senedinin ya da genel olarak borsada işlem gören hisselerin performansı, söz konusu şirketin faaliyetlerinde ortaya çıkabilecek problemler, girdi maliyetlerinin artmasıyla oluşan kar marjı baskısı, olumsuz bir finansal rapor veya şirketin önemli hissedarları veya yönetim kuruluyla ilgili olumsuz bir haber gibi birçok nedenden dolayı olumsuz etkilenebilir.

Ek olarak ekonomik yavaşlama, diplomatik krizler veya savaş tehdidi gibi olumsuz jeopolitik gelişmeler, genel piyasayı etkileyerek neredeyse tüm sektörleri ve hisse senetlerini negatif yönde etkileyebilir.

Bir hisse senedinin veya piyasanın temellerini derinden sarsabilecek olumsuz gelişmeler, açığa satış işleminden kazanç elde etmek isteyen yatırımcılar için önemli bir fırsat sunar.

Teknik Göstergelerin Düşüş Gösterdiği Durumlar

Açığa satış işlemleri, düşüş eğiliminin birden fazla teknik gösterge ile onaylandığı durumlarda daha başarılı olabilir. Bu göstergeler arasında RSI (Göreceli Güç Endeksi) değerinin aşırı alım bölgesine ulaşması, önemli bir destek seviyesinin altında günlük kapanış gerçekleşmesi veya "death cross" olarak adlandırılan 50 günlük hareketli ortalamasının 200 günlük hareketli ortalamasının altına düşmesi gibi durumlar yer alabilir.

Teknik analizde kullanabileceğiniz birçok gösterge bulunur ve düşüş trendini birden fazla gösterge ile teyit ettikten sonra kısa pozisyon almak, başarı şansınızı artırabilir.

Açığa Satışla İlgili Merak Edilenler

Short Açmak ve Borç Para Kullanımı

Açığa satış işlemi, marj işlemi olarak da bilinir. Kısa pozisyon açarken, aracı kurumdan ödünç para alarak yatırımınızı teminat olarak kullanırsınız. Eğer açığa sattığınız menkul kıymetin fiyatı yükselirse, riskin kontrol edilememesi ve aracı kurumdan marjin çağrısı almanız olasıdır.

Açığa Satışta Doğru Zaman

Bir şirketin hisse senetleri veya diğer finansal enstrümanları, mevcut piyasa kurallarına, analizlere ve teknik göstergelere göre aşırı değerli olabilir, ancak fiyatının düşmesi kesin değildir. Düşüş gerçekleşecekse bile bu biraz zaman alabilir. Eğer açığa satış yaptığınız bir pozisyona sahipseniz, tüm bu olasılıkları ve riskleri dikkate almanız önemlidir.

Neden Ödünç Para Alınır?

Bir şeyi satmak için size ait olması gerekir.

Bir şeyi satmak için size ait olması gerekir. Bir şirketin piyasada dolaşımda olan hisse senedi sayısı sınırlı olduğu için açığa satış işlemi yapmak isteyen yatırımcı, ilk olarak bu hisseleri temin etmek zorundadır. Bu süreçte yatırımcı, hisseleri bir aracı kurumdan ödünç alır ve bu ödünç alma işlemi karşılığında bir faiz ödemesi yapmayı taahhüt eder.

Açığa Satış İyi mi Kötü mü?

Bazı yatırımcılar piyasayı bahis oynamak olarak görürken, diğerleri, ekonomistler ve finans uzmanları açığa satış yapanların piyasaya likidite sağlayarak daha verimli hale getirdiği konusunda hemfikirdir. Her ne kadar açığa satış, riskli bir strateji olsa da, piyasada daha fazla işlem yapma imkanı sunar ve likiditeyi artırabilir. Ancak, açığa satışın kötüye kullanılması veya kötü niyetli kullanımı etik sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, açığa satış işlemi yapacak yatırımcıların piyasa düzenlemelerini ve etik kuralları dikkatlice takip etmeleri önemlidir.

Son Makaleler
Hesap Aç   0212 367 37 77
Bilgi Formu X
Bir hata oluştu, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz! Form iletilmiştir, teşekkürler.
Bilgi Formu