İktisatta neoklasik değer teorisinin temelini oluşturan marjinal fayda kavramı, tüketicilerin davranış modelini analiz etmek için kullanılır. Buna göre tüketicinin kendisine en çok fayda sağlayacak olan ürün ya da ürün sepetine yatırım yapacağı varsayılmaktadır. Temel olarak marjinal fayda eğrisi, tüketicinin ne şekilde davrandığında faydasını maksimize edebileceğini gösterir.
Karar aşamasında tüketiciler genellikle marjinal fayda ile marjinal maliyeti karşılaştırarak karar verirler. Eğer bir ürünün marjinal faydası, marjinal maliyetinden daha yüksekse tüketicinin o ürünü satın alması beklenir.
Benzer bir davranış tarzı, finansal piyasalardaki yatırımcılarda da görülür. Yazımızı incelemeye devam ederek ekonomik karar alma süreçlerinde temel bir rol oynayan bu kavramı daha yakından tanıyabilirsiniz.
Marjinal fayda (MU), tüketicinin belli bir dönemde tükettiği bir malın ilave her biriminden sağlayacağı faydadır. Bir mal veya hizmetin tüketiminin her artışında tüketici için sağladığı ekstra yararın ölçümüdür.
Marjinal fayda prensibine göre, bir tüketicinin bir mal veya hizmetten aldığı tatmin, genellikle tüketim arttıkça azalır. Dolayısıyla marjinal fayda eğrisi negatif yönlüdür. Önce sıfır noktasına iner tüketime devam edildiği takdirde eksi değer alır.
Terim, finans piyasaları söz konusu olduğunda da benzer şekilde tanımlanır. Bir yatırımcının ek bir yatırım biriminden elde ettiği ekstra getiri veya faydayı ifade eder.
Finansal piyasalarda yatırımcılar, her bir ek yatırımın marjinal faydasını marjinal maliyetle karşılaştırarak karar verirler. Eğer bir yatırım aracının marjinal faydası, marjinal maliyetinden daha yüksekse yatırımcının o araca ek yatırım yapması mantıklı olabilir.
Marjinal faydanın temel hesaplama formülü, toplam faydadaki değişimi ek birimlerdeki değişime bölerek elde edilir. Genel olarak hesaplama için şu yöntemler kullanılabilir:
Marjinal fayda eğilimi, bir tüketici veya yatırımcının her ek birim mal veya hizmet tüketiminden aldığı faydanın değişim oranını ifade eder. Genellikle tüketicinin bir malı veya hizmeti tüketmeye devam ettikçe her ek birimden elde ettiği faydanın azalma eğilimini gösterir.
Eğilim, grafikte sol yukarıdan başlar. Önce durgun, sonrasında sol aşağıya doğru inen bir çizgidir.
Marjinal fayda eğilimi aşağı bir yönelime sahipken toplam fayda eğrisi ise önce başlangıçtan sağ üste doğru yükselen, sonra durgunlaşıp aşağıya inmeye başlayan bir yönelim gösterir.
Marjinal fayda eğrisi sürekli olarak negatif eğimlidir. Buna göre tüketim miktarını devamlı olarak artırdığınız takdirde MU değerinde de düşüş görülür. Bunun nedeni tüketici olarak mala duyduğunuz ihtiyacın şiddetinin tüketimin sürekli artırılması sonucunda azalmış olmasıdır.
Neticede MU çizgisi sıfır noktasındayken toplam fayda (TU) değeri maksimum seviyeye ulaşır. Sıfır noktasından sonra ise MU eksi değer almaya başlar. Buna da negatif marjinal fayda denir.
Marjinal fayda hesaplamalarındaki mutlak değerlerden biri olan toplam fayda, bireyin belli bir dönemde tükettiği ürün veya hizmetin tüm birimlerden sağladığı faydadır.
Tüketilen mal miktarı arttıkça toplam fayda da her seferde azalarak da olsa artar. Doyum noktasından sonra ise düşüşe geçer. Bir başka deyişle toplam fayda malların tüketilen miktarının artan fonksiyonudur.
Marjinal fayda, toplam faydanın her bir ek birim için ne kadar arttığını gösterir.
Örneğin, bir yatırımcının bir hisse senedi portföyüne ek yatırım yapması durumunda bu ek yatırımın portföyün toplam getirisine katkısı marjinal faydayı ifade eder. Toplam fayda ise portföyün başlangıcından itibaren elde edilen tüm getirilerin toplamıdır.
Genel olarak marjinal fayda ve toplam fayda arasındaki farkları aşağıdaki tabloda görebilirsiniz:
Marjinal Fayda | Toplam Fayda |
Bir mal veya hizmetin ek bir biriminden elde edilen ekstra fayda veya tatmindir. | Bir mal veya hizmetten elde edilen toplam tatmin veya faydadır. |
Bir birimlik artışın getirdiği ek yararı ölçer. | Tüketilen veya kullanılan tüm birimlerin sağladığı toplam yararı ölçer. |
Genellikle bir malın tüketiminin artmasıyla azalan bir trend gösterir. | Tüketilen miktar arttıkça genellikle artar, ancak her birimde daha düşük bir orandadır. |
Marjinal fayda, ek birimlerin katkısını değerlendirerek optimum tüketim noktasını belirler. | Toplam fayda, tüm tüketim veya yatırımın sağladığı genel yararı ifade eder. |
Marjinal fayda (MU) grafik üzerinde sürekli aşağı yönlü bir çizgi ile gösterilir. | Toplam fayda eğrisi ile ilk önce sağa doğru yükselen bir eğime sahiptir. Maksimum faydaya ulaşıldıktan sonra ise çizgi aşağı yöne doğru kayar. |
Mal tüketimi arttıkça marjinal fayda azalır çünkü ihtiyaçların şiddeti her seferinde hafifler. | Toplam fayda ise çoğun aza tercih edilmesi kuramına bağlı olarak ilk etapta artış gösterir. |
Marjinal fayda grafik üzerinde sürekli azalan bir çizgiyle gösterilir ve “Azalan Marjinal Fayda İlkesi” ile uyumludur. Genel olarak bakıldığında mal ve hizmetlerin marjinal faydası tüketim arttıkça azalsa bile pozitif değer alır. Tüketimi artan mal veya hizmet tüketiciye zarar veriyorsa (Atık su vb.) MU ve TU değerleri negatif olabilir.
Bireyin tükettiği son birim mal veya hizmetten sağlanan fayda 0 noktasında olduğunda toplam fayda değeri de maksimum seviyeye ulaşmış olur. Toplam fayda maksimum değere ulaştıktan sonra birey, ürün veya hizmeti tüketmeye devam ederse bu durum ona zarar vermeye başlar. MU değeri de 0 noktasından sonra eksi değer alır.
Marjinal fayda değerinin 1 olması, toplam fayda eğrisindeki eşiği yansıtır. MU, 1 değeri aldığında son tüketilen ilave mal toplam faydada 1 birimlik artış gerçekleştirmiştir ve artık daha fazla artmaz. Bir sonraki birim artışında TU değerinde değişiklik görülmez ve tüketim devam ettikçe toplam fayda azalır, MU ise negatif değer almaya başlar.
İktisatta doyum noktası “Azalan Marjinal Fayda Kanunu”na göre açıklanabilir. Buna göre bir mal veya hizmetin tüketimi arttıkça onun sunduğu fayda da sürekli azalmaya başlar.
Marjinal fayda, 0 noktasına geldiğinde bu durum tüketicinin o mal veya hizmetten maksimum verimi aldığını gösterir. Bu noktadan sonra kişi o üründen önceki tüketimlerine kıyasla daha az fayda almaya başlar.
Marjinal fayda değerini bulmak için en basit yol grafik ya da formülden yararlanmaktır. (MU = Toplam faydadaki değişim miktarı / Tüketilen ürün miktarındaki değişim)
Aşağıdaki örneklere göre doyum noktası kolaylıkla hesaplanabilir:
Günlük Pizza Miktarı | Toplam Fayda | Marjinal Fayda |
0 | 0 | 0 |
1 | 6 | 6 |
2 | 10 | 4 |
3 | 13 | 3 |
4 | 15 | 2 |
5 | 16 | 1 |
6 | 16 | 0 |
7 | 14 | -2 |
Tabloda görüldüğü gibi tüketilen son birim ürünün toplam faydaya etki etmediği eşik 6 adet pizzadır. Kişi 6 adet pizzadan daha az tükettiğinde üründen aldığı fayda sürekli olarak artış göstermektedir. 6 adet pizza yediğinde üründen aldığı fayda bir öncekinden daha fazla olmamıştır. 7 adet pizza tükettiğinde ise bireyin pizza tüketiminden aldığı faydanın gittikçe azaldığı gözlemlenebilir.
6 adet pizza yendiğinde son yenilen ürün, toplam faydada değişiklik yaratmazken marjinal fayda ise 0 değerini almıştır. Marjinal faydanın 0 olması önceden de belirtildiği gibi üründen alınabilecek toplam faydanın maksimum seviyeye yani doyum noktasına ulaştığını ifade eder. Doyum noktasını aştıktan sonra, yani 6 adetten daha fazla tüketilecek olan her pizzada ise marjinal fayda eksi değer almaya başlar.
Grafik üzerinden okuma yaparken marjinal fayda eğrisinin sıfır çizgisiyle kesiştiği noktada toplam fayda eğrisinin hangi değerde olduğuna bakabilirsiniz. Tam bu noktada üründen alınacak fayda maksimum düzeydedir ve doyum noktasını gösterir.
Değer paradoksu, bir malın kullanım ve değişim değeri arasındaki ters yönlü ilişkiyle açıklanır. Bir malın kullanım değerinin düşük olması, toplam faydasının da fazla olması anlamına gelir.
Örneğin, suyun kullanım değeri yüksekken değişim değeri oldukça düşüktür. Kullanım değerinin düşük olması ise genellikle elmas gibi mallar için söz konusudur. Elmasın kullanım değeri oldukça düşüktür ancak değişim değeri çok yüksektir.
Neticede bir malın kullanım değerinin çok yüksek olmasına rağmen değişim değerinin çok düşük ya da kullanım değerinin çok düşük ama değişim değerinin çok fazla olması paradoks yaratır. Kullanımla değişim değerleri arasında oluşan bu ters yönlü ilişkiye değer paradoksu denir.