"Credit Default Swap" ifadesinin kısaltması olan CDS, bir tür finansal türev ürünüdür ve kredi riskini transfer etmeyi sağlar. İki taraf arasında gerçekleştirilen bir anlaşma olan CDS'de, satıcı taraf, belirli bir şirketin veya ülkenin borcunun ödenmemesi veya temerrüde düşmesi gibi bir durumda alıcıya tazminat ödemeyi taahhüt eder.
CDS risk primi, kredi riskini yansıtan bir maliyettir. Bu prim, CDS sözleşmesinde belirtilen kredi riskine dayanarak hesaplanır. Kredi riski, ilgili şirketin veya ülkenin borçlarının geri ödenmeme olasılığıdır. Kredi riski yükseldikçe, risk primi de artar. Kredi risk primi genellikle bir yıllık bir süre için yüzde cinsinden ifade edilir.
Türkiye CDS, Türkiye'nin kredi riskini ölçmek amacıyla kullanılan bir göstergedir. Türkiye'nin CDS primi, Türk hükümetinin veya Türk şirketlerinin borçlarının geri ödenmeme ihtimalinin piyasa tarafından nasıl değerlendirildiğini yansıtır. Bu değerin yükselmesi, uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye olan güveninde bazı kırılmalar olduğunu veya Türk ekonomisiyle ilgili endişelerin arttığını gösterebilir.
Türkiye’nin güncel ve 5 yıllık CDS değerini bağlantıyı tıklayarak takip edebilirsiniz.
CDS hesaplaması yapılırken birkaç faktör göz önünde bulundurulmalıdır.
CDS değeri, bir CDS sözleşmesinin maliyetini temsil eder ve yatırımcılara kredi riskine karşı korunma sağlar. Bu değer yorumlanırken de birtakım faktörler dikkate alınmalıdır:
Şirketin veya ülkenin borçluluk düzeyi, finansal performansı, varlık ve gelir durumu gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Daha yüksek borçluluk oranı veya zayıf finansal göstergelere sahip olmak, kredi risk primini artırabilir.
Ekonomik büyüme, faiz oranları, enflasyon ve piyasa likiditesi gibi faktörler de kredi risk primini etkileyebilir. Örneğin, ekonomik durgunluk veya belirsizlik dönemlerinde kredi risk primleri genellikle yükselir.
Şirketin veya ülkenin kredi derecelendirme notu, kredi risk priminin hesaplanmasında önemli bir rol oynar. Daha düşük bir kredi derecelendirmesi, yani daha yüksek risk seviyesi, kredi risk primini artırır.
CDS priminin yükselmesi, piyasanın ilgili şirketin veya ülkenin kredi riskinin arttığını düşündüğünü gösterir. Bu, yatırımcıların o şirkete veya ülkeye olan güvenin azaldığını ve borçlarının geri ödenmeme riskinin arttığını düşündüğünü gösterir. Bu durum o şirketlere ya da daha genel olarak ilgili ülkeye olan yatırımcı ilgisini azaltabilir.
Risk priminde yaşanan dalgalanmalar, piyasanın duyarlı olduğunu ve risk algısının hızla değiştiğini gösterebilir.
Başta tahviller olmak üzere; hisse senetleri, işletme kredileri ve diğer varlık sınıflarında CDS primlerinin değişimi, piyasa koşullarını ve yatırımcıların risk algısını yansıtabilir.
Yeni yatırımcılar, risk primlerini takip ederek piyasadaki risk algısını anlamaya çalışabilir ya da getiri beklentilerini şekillendirebilir. Bu değerin yükselmesi genellikle artan risk ve belirsizlik olarak yorumlanacağı için yeni yatırımcıların iştahını azaltabilir ve daha güvenli varlık sınıflarına yönelmelerine neden olabilir.
Risk primleri, genellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmeleriyle paralel bir şekilde hareket ettiği için yeni yatırımcılar, bu bilgiyi takip ederek bir varlığın veya borcun kredi riskini anlamaya çalışırlar.
Yeni yatırımcılar, CDS primlerini kullanarak kredi riskini yönetme stratejileri geliştirebilirler. CDS sözleşmeleri aracılığıyla bir varlık veya borç üzerindeki riski hedgelemek isteyebilirler.